İnvajinasyon (Bağırsak Düğümlenmesi)

İnvajinasyon, aslında türkçede bağırsak düğümlenmesi olarak tanımlanmış olsa da, bu tanım tam olarak düğümlenme hadisesi gerçekleşmediği için yanlış bir ifade şeklidir. İnvajinasyon aslında iç içe geçmek demektir.  Bağırsakların iç içe  geçmesi ve bu şekilde sıkışması durumuna invajinasyon denir.

İnvajinasyon, sıklıkla bağırsak hareketlerinin arttığı mevsim geçişleri döneminde (ilkbahar, sonbahar gibi) daha sık görülmektedir. Ayrıca bebeklik döneminde diş çıkarma sırasında meydana gelen ishal gibi bağırsak hareketlerinin arttığı durumlarda da sıkça görülebilmektedir.

Hem ince bağırsaklarda hem de kalın bağırsaklarda motilite dediğimiz yılansı hareketler fizyolojik olarak mevcuttur. Bu hareketler sayesinde bağırsak içeriği bir kısımdan diğer kısma taşınabilmektedir. Ancak bağırsağın motilitesini engelleyecek veya azaltacak herhangi bir lümen içi ya da lümen dışı oluşum nedeniyle bağırsağın geriden gelen motilite hareketini ileriye taşınamaması nedeniyle gerideki bağırsak kısmının içerideki bağırsak kısmına doğru ilerlemesi invajinasyonu oluşturur.

Bağırsak lümenindeki taşlaşmış bir kaka (gaita), ya da bağırsağın dışındaki irileşmiş bir lenf bezi, lead point dediğimiz bir mihenk noktası oluşturmaktadır. Bu mihenk noktası çoğunlukla ileoçekal dediğimiz ince bağırsak ile kalın bağırsağın birleşimi noktasındaki mezenter kısmında irileşmiş lenf bezleri nedeniyle olmaktadır. Bu lenf bezleri, bağırsağın hareketini kısıtladığı için geriden gelen ince bağırsak segmenti kalın bağırsağın içine doğru ilerleyerek invajinasyon tablosunu oluşturur.

Aslında motilite hareketleri nedeniyle bağırsaklarda 2 cm’yi geçmeyen fizyolojik invajinasyonlar sıklıkla görülebilmektedir. 15 dk civarında vakit ayırılmış bir karın ultrasonu sırasında bu invajinasyon segmentleri sık sık gözlemlenebilmektedir. Bizim hastalık olarak tanımladığımız invajinasyon ise 2 cm’yi geçen ve görüntüleme sırasında açılmayan segmentlerdir.

ŞİKAYET

İnvajinasyonda şikayet, sıklıkla karında şişlik ve kusma olarak ortaya çıkmaktadır. Bu şikayetler olmadan raslantısal olarak ultrasonda gözlenmiş bir invajinasyonun klinik olarak bir anlamı yoktur. Ancak yine de 2 cm geçen bir invajinasyon var ise bu hastanın kliniği yakın takip edilmelidir.

İç içe geçen bağırsak segmentleri uzun süre bu şekilde kaldığında bağırsak duvarları ödemlenir ve bu segment sıkışarak bir tıkanıklık tablosuna neden olur. Bu tıkanıklığa ileus demekteyiz. İleus tablosu klasik olarak karında şişlik, safralı yeşil renkte kusma şikayetleri ile ortaya çıkmaktadır. İnvajinasyonda bu tabloya ek olarak bağırsak iç duvarını da ilgilendiren bir hadise olduğu için bağırsak duvarında ödeme ve sıkışmaya bağlı meydana gelen hasar nedeniyle gaita içeriği çilek jölesi kıvamında kan ile karışık bir hale bürünür. Çilek jölesi şeklinde bir kaka gördüğümüzde akla gelecek ilk tanı invajinasyondur. Burada hastanın muayenesi ve ultrason görüntülemesi ile tanımızı netleştiririz.

TANI

Tanıda fizik muayene ve ultrason altın standarttır. Ultrason, target sign yani hedef tahtası görünümü bize invajinasyon tanısı koydurur. Eğer ileoçekal invajinasyon varsa mutlaka cerrahi ya da non-cerrahi tedaviler  ile bu segmentin açılması sağlanmalıdır. Tanıda gecikme olursa ireus tablosu derinleşecek, bağırsak çeperi incelecek, genişliği artacak  ve ensefalopati kadar giden ciddi sepsis tablosuna ve nihayetinde bağırsağın delinerek patlamasına kadar bir klinik seyir gözlenecektir.

TEDAVİ

Tedavide öncelikli olarak makattan yaklaşım ile sıvı, kontrast madde ya da hava vererek ince bağırsak kalın bağırsağın içinden itilerek açılmaya çalışılır. Kontrast madde olarak önceleri baryum kullanılsa da herhangi bir perforasyon durumunda ciddi yapışıklıklara neden olduğu için baryum artık birçok klinikte terk edilmiştir. Ultrason eşliğinde serum fizyolojik vererek ya da kontrollü basınçlı hava vererek ince bağırsak kalın bağırsağın içinden itilir ve aynı anda ultrason ya da skopi (röntgen) altında gözlemlenerek tedavi sağlanır.

Eğer kapalı yöntemlerle tedavide başarısız olunursa hasta hızlı bir şekilde ameliyata alınarak karın içine girilir ve iç içe geçmiş bağırsaklar birbirinden ayrılarak invajinasyon  el ile düzeltilir (manuel redüksiyon).

Bazen gecikmiş vakalarda el ile düzeltmek mümkün olmayabilir. Böyle bir durumda iç içe geçmiş segment çıkarılarak sağlam bağırsaklar birbirine dikilir ve hastanın şifası sağlanır.

İnvajinasyon sıklıkla 4 yaş altındaki çocuklarda görülmektedir ve tedavi şeması hızlı bir şekilde belirlenerek ameliyata gitmek gerekiyor ise geciktirilmemesi gerekmektedir. 4 yaş üzerindeki çocuklarda bağırsaklar karın arka duvarına daha sıkı yapışık ve daha stabil olduğu için ameliyatlık invajinasyonlar çok daha nadir görülür ve ileusa yani bağırsak tıkanıklığına sebep olan bir invajinasyon varsa altta yatan ek hastalıklar (Batın içi kitle, lenfoma vs.) araştırılmalı ve ameliyata girerken bu ihtimaller de göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde yaklaşılmalıdır.

Hepinize sağlıklı günler diliyorum..